kızıl yeşiltoplumsal cinsiyet eşitliğiSoweto Mahallesinde Sosyalist Bir Kadın ve Hak Mücadelesi
yazarın tüm yazıları:

Soweto Mahallesinde Sosyalist Bir Kadın ve Hak Mücadelesi

Yeniçağ podcastını dinleyin

Bir sosyalist, kadın ve Soweto, Dube’de belediye meclisi üyesi olan Zodwa Madiba ile söyleşi

Zodwa Madiba ile yapılan aşağıdaki söyleşi Güney Afrika’da yayınlanan sol dergi Amandla!’da yayınlandı. Zodwa Madiba  sosyalist bir kadın ve 2007 Ağustosu’nda Operation Khanyisa Movement’ın (OKM) adayı olarak belediye meclisi üyesi seçildi. OKM  sosyal hizmetlerin özelleştirilmesine karşı ve herkesin temel sosyal hizmetlerden ücretsiz yararlanma hakkı için mücadele eden farklı toplumsal hareketlerin oluşturduğu bir seçim cephesi ve vizyonunu “sosyalizm” olarak tanımlıyor.

Amandla!: 2007 Ağustosu’nda OKM meclis üyesi olarak seçilmeden  önce Soweto  Elektrik Kriz Komitesi (SECC) sekreteriydiniz. Bize bir  aktivist olarak yolunuzu anlatır mısınız?  Mücadeleye ilk nasıl katıldınız?

Zodwa Madiba: Hep bir aktivisttim fakat  eskiden  ANC (Afrika Ulusal Kongresi) için ve  ANC’yle birlikte mücadeleye inanırdım.  ANC’ninMandela’nın özgürlüğü için ve diğer alanlarda  yürüttüğü mücadelenin ön saflarında bir şube sekreteri olarak yer aldım. 1987’de Eskom (elektrik kamu hizmeti şirketi)  elektrik kesintilerine başladı ve 2000’de SECC kuruldu. Temsilcilerimiz ve belediye meclisi üyelerimize yöneltilen birçok eleştiriyi takiben, bunun kaybedilmiş bir savaş olduğunu ve onların koşullarımızı değiştirecek hiçbir şey yapmadığını anladık. Bir topluluk olarak  farklı grup ve stratejiler oluşturmaya başladık; konuştuk. Karanlıkta yaşamayı reddettik.

Kimse barakalarda mum ışığı altında çalışamazdı ve bu güvenli değildi. Soweto Elektrik Kriz Komitesi işte böyle ortaya çıktı. 2000 yılında ANC’den ayrılarak SECC’e katıldım; çünkü destek ve yardıma ihtiyacım vardı ve  topluluk içinde kimsenin elektrik faturalarını ödeyecek gücü yoktu. Fatura rakamları fahişti ve bize ne hükümet ne de Eskom cevap veriyordu. Belediye başkanının evine yürüdük, evinin su şebeke hattıyla bağlantısını kestik ve kitlesel bir ödememe kampanyası başlatacağımıza dair yemin ettik. Ayıca belediye meclisi üyesinin evine yürüyerek, onun da suyu ve elektriğini kestik. Her şey böyle başladı. Ardından altı ay içinde Soweto’daki 3 bin konuta yeniden elektrik bağlandı; Eskom ödeme yapamayanların elektriğini kesmeye son vereceğini duyurdu.  Doğrudan eylemin bir sonucuydu bu! Kampanya bugün  ön ödemeli su saatleri için de sürüyor.

Seçim bölgenizde nasıl harekete geçiyor ve örgütleniyorsunuz?

Sürekli broşürler yayınlıyor, kapı kapı dolaşıyor, halka yüksek elektrik fiyatlarına niçin karşı olduğumuzu, hükümetin neyi, neden ve nasıl yaptığını, nasıl kâr peşinde koştuğunu ve yoksullar için bir şey yapmadığını açıklıyoruz. İnsanlarla su, elektrik ve okul harçlarıyla ilgili sorunlar  hakkında görüşmeler yapıyoruz; ayrıca bu sorunları tartışarak çözüm bulmaya çalıştığımız kamusal forumlar düzenlemekteyiz. Her ay farklı bir bölgede kitlesel bir toplantı gerçekleştiriyoruz. Her salı günü yaptığımız bir forum toplantısı var; ayrıca hafta boyunca farklı şubelerimiz de toplantılar düzenliyor. Çalışan insanlar katılamadığında bu  toplantıları pazar gününe erteliyoruz.

Kampanya bitmedi, devam ediyor. Artık klinikleri, okul harçlarını, elektriği konuşuyoruz. Şayet insanlar evlerinden mahkeme kararıyla tahliye ettirilmişse, tekrar evlerine dönmelerini sağlıyoruz.  Birkaç sene önce yabancı düşmanı saldırılar başladığında, farklı ülkelerden insanlar olarak bir araya gelmek ve deneyimlerimizi paylaşmak amacıyla “Tüm Afrika Halklarına” çağrıda bulunan çalıştaylar düzenledik.Bazı mülteci ve yabancı kamplarına gittik, onlara gıda ve giyecek yardımında bulunduk. Hepimiz biriz ve Afrikalı’yız. Hükümetin yabancı düşmanlığıyla alaklı sorunlara yaklaşımı bir talk show programından farklı değil- oysa insanlar hâlâ polisin elinde ölmeye devam ediyor.

2011 Mayısı’ndaki seçimlerde ve seçilmiş bir belediye meclisi üyesi olarak neler yaşadınız? Oy vererek sizi seçen insanlara karşı sorumlu kalmayı nasıl  garantiliyorsunuz?

OKM ya da SECC platformunu hiç değiştirmedim. Bir belediye meclisi üyesi olarak mazbatama sadığım; işleri halletmenin tek yolu bu. Hep yüksek sesle yoksul halk adına konuştum. Temel toplumsal hizmetler, bu hizmetlerin halka sunumu, herkese iş ve geçinebilecek bir maaş gibi talepleri dile getirdiğim ve konuştuğum her yerde aynı platformu kullandım. Kendi seçmenime onları temsil ederken ne söyleyeceğimi anlatmak, neyin tartışıldığı ve neye karar verildiğine ilişkin ayrıntılı bir raporla dönmek zorundayım. Her şeyi birlikte hazırlıyoruz ve eğer halk mecliste olanlar ya da benim icraatım konusunda memnun değilse harekete geçerek sürece etkide bulunabiliyor. Maaşımın yarısını örgüte veriyorum ve bu para mücadelenin inşasında kullanılıyor. Geri çağrılmaya tabiyim ve herhangi bir dönemde görevimden uzaklaştırılabilirim. Bu son Mayıs seçimi tam bir meydan okumaydı çünkü rekabet eden pek çok siyasal parti vardı; fakat OKM başarı sağlayarak konumunu korudu.

Bir belediye meclisi üyesi ve bulunduğunuz konumda bir kadın olarak ne tür sorunlarla karşılaşıyorsunuz?

Bir kadın olmam nedeniyle kimse tarafından tehdit edilmiş falan değilim! Kale gibiyim! Fakat yaptığım iş son derece iddialı ve zor bir iş. Karşınızda sorunlarına çözüm bekleyen insanlar buluyorsunuz. Zamanımı işçi eylemlerine destek olmakla geçiriyorum fakat  yanınızda insanlar götürmeniz lazım, meclis salonu lazım; çünkü mücadele eden bu insanların seslerini duyurmaya ihtiyacı var. Diğer bir zorluk da insanların OKM’yi henüz bilmiyor veya hâlâ ANC’ye inanıyor olmaları; fakat  sonra da ortaya çıkıp bu hükümetten bir şey elde edemedikleri için feryat ediyorlar. OKM hakkında halkı eğitmek için çok sıkı bir çalışma yürütüyoruz. Amaç; tüm işçilerin, çalışanların ve işsizlerin ortak yazgısı ve düşmanını göstererek farklı mücadeleleri birbirine bağlamak.

Soweto’daki işçi mücadelelerine nasıl destek veriyorsunuz ve halka hizmet sunumunu geliştirme konusundaki görüşleriniz neler?

Her toplantıya katılıyorum, halk meclisini örgütlüyor,  Johannesburg’a gidiyorum. İçinde bulundukları şartları düzeltme konusunda kentin ne yaptığından haberdar olmalarını sağlayarak mücadele edenlere destek veriyorum.

Kent halka hizmet götürmeli ve özelleştirme uygulamaları derhal durdurulmalıdır. Ayrıca yöneticiler paraları cebe atmaya da bir son vermek zorunda. Halka hizmet sunumunu geciktiren çok fazla yolsuzluk oluyor.

Dube’deki yaşam şartları Güney Afrika genelindeki şartların bir benzeri ve bu nedenle mücadele çok sert. Toplantılarımıza katılanlar emekli ve yaşlı kişiler; fakat su ve elektrik yokluğundan sıkıntı çeken bu insanlar her şeyi anlıyor . İşsiz gençleri de kazanmaya çalışıyoruz. Halk kampanyalarımızı olumlu tepki veriyor çünkü iktidarın karşısında gerçekleri dile getiriyoruz. OKM işçi grevlerini, tüm sömürü ve zulüm türlerin kökünden kurutmak için verilen mücadeleleri destekliyor.

http://www.haberfabrikasi.org için çeviren Kutlu Tunca

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
216AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin