toplumsal muhalefetsendikal hareketKTÖS İLE KTOEÖS “AKADEMİYİ KAPATTIRMAYIZ” DİYEREK EĞİTİM BAKANLIĞI ÖNÜNDE EYLEM YAPTI
yazarın tüm yazıları:

KTÖS İLE KTOEÖS “AKADEMİYİ KAPATTIRMAYIZ” DİYEREK EĞİTİM BAKANLIĞI ÖNÜNDE EYLEM YAPTI

Yeniçağ podcastını dinleyin

Hükümetin öğretmen fazlalığı olduğu gerekçesiyle Atatürk Öğretmen Akademisi (AÖA)’ya bu yıl öğrenci almama kararını, “akademiyi kapatma gerekçesi” diye niteleyen KTÖS ile KTOEÖS, 27 Temmuz, Çarşamba günü Eğitim Bakanlığı önünde eylem yaptı. Akademi öğrencileri ile velilerin de katıldığı eylemde “Akademi’yi kapattırmayız” denilerek giriş sınavının yapılması istendi.

KTÖS ile KTOEÖS’un organizasyonuyla yapılan, Sendikal Platform’un da başkan düzeyinde katılarak destek verdiği eylemde, “AÖA’yı kapattırmayız!”, “Mezun olup göç etmek istemiyoruz”, “Parasız bilimsel demokratik eğitim” pankartları açıldı.

Sendikal Platform adına konuşan KTOEÖS Genel Sekreteri Mehmet Taşker, AÖA’ya bu yıl öğrenci alınmaması kararının yanlış olduğunu, devlet eliyle eğitimin zayıflatıldığını, ülkede işsizler ordusu yaratılıp eğitimin önünün kesilmesi çabası olduğunu savundu.

Taşker, Platform olarak bunun önünde durmaya devam edeceklerini ve her türlü mücadeleyi ortaya koyacaklarını vurguladı.

 

VAROĞLU

KTÖS Başkanı Güven Varoğlu da, Kıbrıs Türk halkının ve öz kurumlarından bir tanesinin daha saldırıyla karşı karşıya olduğunu iddia ederek, 1937’den beri önce Kolej, ardından Akademi olarak Kıbrıs Türk toplumuna nitelikli öğretmen yetiştiren okulla gurur duyduklarını vurguladı.

Varoğlu, bakanlığın önceden plan program yapmadan son gün öğrenci alınmayacağını açıklayarak öğrencilerin mağdur ettiğini, sınavın yapılacağı düşüncesiyle ailelerin tatile gitmediğini belirtti.

Bunun “aileleri ve öğrencileri hiçe saymak” olduğunu kaydeden Varoğlu, ülkede nitelikli öğretmene ihtiyaç duyulduğunu, bu yüzden sınavların yapılması ve okula öğrenci alınması gerektiğini söyledi.

Varoğlu, AÖA ile ilgili kararların sendikalarla ortak bir şekilde alınması gerektiğini de dile getirdi.

 

BASIN AÇIKLAMASI

Konuşmaların ardından KTÖS Eğitim Sekreteri Mustafa Özhür, iki sendikanın ortak açıklamasını okudu. Ortak açıklama şöyle:

Kıbrıslı Türklere ait olan her şeyi yok etmeye karar vermiş çevreler, Kıbrıslı Türk kimliğinin ve kültürünün korunmasında çok önemli bir yere sahip Atatürk Öğretmen Akademisi’nin yapılması gereken giriş sınavında takındıkları tavırla, Akademi’nin de kapatılmasını sürecini başlatmak istemektedirler.

Kıbrıslı Türklerin varoluş mücadelesinde, eğitimi özelleştirme bahanesi ile dayatılan politikaları ile Kıbrıslı Türklere sırtını dönen işbirlikçi UBP hükümeti ve onun Eğitim Bakanı Sayın Kemal Dürüst, yürüttükleri bu siyasetle Kıbrıslı Türklerin asimilasyonu ve entegrasyonuna hizmet vermektedirler.

Statükonun bekçisi UBP Hükümeti, geçtiğimiz yıl Öğretmen Akademisi’ni kapatmakla ilgili yarattığı sorunla, kamusal alanları devlet eliyle özel sermayeye peşkeş çekme görevini yerine getirmek için adımlar atmıştır. Özel okullara kaynak aktarıp devlet okullarına yatırım yapmayan bu anlayış, taşı, toprağı, sahilleri, Kıbrıslı Türklere ait kurumları sermayeye devretmiş, peşkeş çekmiştir.

Hemşirelik Yüksek Okulu, OTEM, KTHY, DAİ, DAK ve daha sırada bekleyen birçok özvarlığımız neo-liberal politikalar sonucunda batırılmış, kapatılmıştır. Kıbrıslı Türklerin kültürünün, kimliğinin, geleneğinin devamını sağlayacak olan öğretmenleri nitelikli bir şekilde yetiştiren ve bu toplumun ayakta kalmasını sağlayan AÖA’nın giriş sınavında belirsizlik yaratarak, kapatılma sürecinin başlatılmasına sendikamız ve halkımız seyirci kalmayacaktır.

Atatürk Öğretmen Akademisi, önceki adı ile Öğretmen Koleji, 1937’den başlayan ve günümüze kadar gelen, toplumun ilkokul ve okul öncesi öğretmen ihtiyacını belirleyerek, planlı ve kaliteli öğretmen yetiştiren, örnek alınması gereken bir kurumdur.

Öğretmen Akademisi, Kıbrıslı Türklerin eğitimdeki yüz akıdır. AÖA, eğitimin metaya, öğrencinin müşteriye, dönüşemediği bir ortam yaratarak, eğitimin parasız, nitelikli bir şekilde devlet eliyle sunulabileceğinin ispatıdır.

Ayrılıkçı rejimin bekçilerinin saldırıları AÖA’ya da yönelmektedir. Başlıca hedef, her şeyi alınır satılır bir metaya dönüştürmektir. Kamusal eğitime en güzel örnek olarak kaliteli öğretmen yetiştiren AÖA’nın bu yapısı, eğitimi metalaştırmak isteyen zihniyeti rahatsız etmektedir.

Sendikalarımız, Atatürk Öğretmen Akademisi giriş sınavının derhal yapılması gerektiğini savunmaktadır. Öğretmen ihtiyaç analizlerine baktığımız zaman Akademi’ye öğrenci alınması kaçınılmazdır. İki yıldan beridir Müdür ve Müdür Muavini terfilerini açmayıp, “öğretmen eksiği yoktur” anlayışı ile kamuoyunu kandırmaya yönelik politikalar çizen UBP hükümeti ve onun Eğitim Bakanlığı, terfilerden ve emekliliklerden doğacak açıkları partizanlık yaparak geçici öğretmen kadroları ile doldurmak istemektedir.

Bu yıl 30 okul öncesi, 45 tane de sınıf öğretmeni adayı vardır. Toplam 75 öğretmen adayı sınava girecektir. Eğitim Bakanlığı’nın elinde 35 yetki vardır. Bunun yanında 42 tane de yönetici kadrosu boştur.

Değerli basın mensupları;

 

Sendikamızın gelecek yılları kapsayan öğretmen ihtiyacına dönük olarak yapmış olduğu çalışmaya göre, Eğitim Bakanlığı’nın elindeki veriler ya yanlıştır, ya da halkı yanıltıcı açıklamalar yapılmıştır. Sendikamızın yapmış olduğu çalışmaya göre;

a) 1985 yılı ve öncesi göreve başlayan ve emeklilik hakkı olan 63 yönetici ve 53 öğretmen vardır. Emeklilik hakkı olan öğretmenlerimizin bugün görevden ayrılması halinde 116 öğretmen ihtiyacı doğacaktır. Bunun anlamı, şu an AÖA’da öğrenim gören 112 öğretmen adayının işi hazır demektir.

b) 1986 yılında göreve başlayan ve emeklilik hakkı olan 13 yönetici ve 25 öğretmenimiz vardır. Emeklilik hakkı olan öğretmenlerimizin, bugün görevden ayrılması halinde 38 öğretmen ihtiyacı daha doğacaktır.

c) 1987 yılında göreve başlayan ve 2012 yılında emeklilik hakkı kazanacak 2 yönetici, 10 da öğretmen vardır.

d) 1988 yılında göreve başlayan ve 2013 yılında emeklilik hakkı kazanacak olan 3 yönetici 12 öğretmen vardır.

e) 1989 yılında göreve başlayan ve 2014 yılında emeklilik hakkı kazanacak olan 6 yönetici 36 öğretmen vardır.

f)  1990 yılında göreve başlayan ve 2015 yılında emeklilik hakkı kazanacak olan 13 yönetici 76 öğretmen vardır.

g) 1991 yılında göreve başlayan ve 2016yılında emeklilik hakkı kazanacak olan 1 yönetici 68 öğretmen vardır.

h) 1992 yılında göreve başlayan ve 2017 yılında emeklilik hakkı kazanacak olan 11 yönetici 49 öğretmen vardır.

i)  1993 yılında göreve başlayan ve 2018 yılında emeklilik hakkı kazanacak olan 9 yönetici 109 öğretmen vardır.

j)  1994 yılında göreve başlayan ve 2019 yılında emeklilik hakkı kazanacak olan 3 yönetici 41 öğretmen vardır.

k) 1995 yılında göreve başlayan ve 2020 yılında emeklilik hakkı kazanacak olan 6 yönetici 96 öğretmen vardır.

 

Eğitim Bakanlığı’nın elinde 35 öğretmen kadrosu kaldığı doğrudur, fakat bu sayıyı artırmak elinde olmasına rağmen, artırmayarak feveran eden ve haklı yanıltmaya çalışan da yine Eğitim Bakanlığı’dır. Bu anlamda Eğitim Bakanlığı’na son kez alternatif öneri sunuyoruz.

Sayın Eğitim Bakanlığı yetkilileri;

1- Yukarıdaki veriler ışığında AÖA’sine 2011 yılında da öğretmen adayı almanız gerekmektedir. Bu verileri yalanlama şansınız yoktur. Öğretmen adayı almamaya ısrar etmeniz, AÖA’yı gerçekten kapatma kararı aldığınızı doğrulayacaktır.

2- 2011’de ki ilkokul ve okulöncesi münhallerini artırmak sizin elinizdedir. Öğretmen terfilerini açmanız ve ek kadroları almanız bu sorunu ortadan çözecektir.

3- Dört yaş grubunu zorunlu eğitim kapsamına alarak, ada geneline yaymanın zamanı gelmiştir. Dört yaş grubunun ada geneli okullaşma oranı %49, dört yaş grubunun okula gelme oranı ise %40’dır. Dört yaş grubunun okullaşmasının tamamlanması ile 100 okul öncesi öğretmeni ve 71 derslik ihtiyacı doğacaktır. Bunu dört yıla bölüp planlayabilmek, sizin için zor olmasa gerek.

Tüm bu gelişmeler ışığında sendikalarımız, Akademi’ye yönelik uygulanacak her türlü olumsuz politikanın karşısındadır. Kıbrıslı Türkleri yok edecek politikalara geçit vermeyecektir. Eğitimi siyasi çıkarlarına alet etmek isteyen çevrelere ve işbirlikçilerine karşı direnmeye devam edecektir.

 

KTÖS: “Atatürk Öğretmen Akademisi’ni kapattırmayacağız“

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Eğitim Bakanı Kemal Dürüst’ün Atatürk Öğretmen Akademisi (AÖA) sınavının yapılmayacağına ilişkin açıklama yaptığını belirterek, bu duruma tepki gösterdi.

KTÖS Eğitim Sekreteri Mustafa Özhür, konuyla ilgili olarak 26 Temmuz, Salı günü yaptığı yazılı açıklamada, sendika olarak AÖA’nın kapatılmasına seyirci kalmayacaklarını belirtti.

Açıklama şöyle:

Kıbrıslı Türklere ait olan her şeyi yok etmeye karar vermiş çevreler, Kıbrıslı Türk kimliğinin ve kültürünün korunmasında çok önemli bir yere sahip Atatürk Öğretmen Akademisi’nin yapılması gereken giriş sınavında takındıkları tavırla, Akademi’nin de kapatılması sürecini başlatmak istemektedirler.

Kıbrıslı Türklerin varoluş mücadelesinde, eğitimi özelleştirme bahanesi ile dayatılan politikaları ile Kıbrıslı Türklere sırtını dönen işbirlikçi UBP hükümeti ve onun Eğitim Bakanı Sayın Kemal Dürüst, yürüttükleri bu siyasetle Kıbrıslı Türklerin asimilasyonu ve entegrasyonuna hizmet vermektedirler.

Statükonun bekçisi UBP Hükümeti, geçtiğimiz yıl Öğretmen Akademisi’ni kapatmakla ilgili yarattığı sorunla, kamusal alanları devlet eliyle özel sermayeye peşkeş çekme görevini yerine getirmek için adımlar atmıştır. Özel okullara kaynak aktarıp devlet okullarına yatırım yapmayan bu anlayış, taşı, toprağı, sahilleri, Kıbrıslı Türklere ait kurumları sermayeye devretmiş, peşkeş çekmiştir.

Hemşirelik Yüksek Okulu, OTEM, KTHY, DAİ, DAK ve daha sırada bekleyen birçok özvarlığımız neo-liberal politikalar sonucunda batırılmış, kapatılmıştır. Kıbrıslı Türklerin kültürünün, kimliğinin, geleneğinin devamını sağlayacak olan öğretmenleri nitelikli bir şekilde yetiştiren ve bu toplumun ayakta kalmasını sağlayan AÖA’nın giriş sınavını yapmayacağını açıklayarak, kapatılma sürecinin başlatılmasına sendikamız ve halkımız seyirci kalmayacaktır.

Atatürk Öğretmen Akademisi, önceki adı ile Öğretmen Koleji, 1937’den başlayan ve günümüze kadar gelen, toplumun ilkokul ve okul öncesi öğretmen ihtiyacını belirleyerek, planlı ve kaliteli öğretmen yetiştiren, örnek alınması gereken bir kurumdur.

Öğretmen Akademisi, Kıbrıslı Türklerin eğitimdeki yüz akıdır. AÖA, eğitimin metaya, öğrencinin müşteriye, dönüşemediği bir ortam yaratarak, eğitimin parasız, nitelikli bir şekilde devlet eliyle sunulabileceğinin ispatıdır.

Ayrılıkçı rejimin bekçilerinin saldırıları AÖA’ya da yönelmektedir. Başlıca hedef, her şeyi alınır satılır bir metaya dönüştürmektir. Kamusal eğitime en güzel örnek olarak kaliteli öğretmen yetiştiren AÖA’nın bu yapısı, eğitimi metalaştırmak isteyen zihniyeti rahatsız etmektedir.

Sendikamız, Atatürk Öğretmen Akademisi giriş sınavının derhal yapılması gerektiğini savunmaktadır. Öğretmen ihtiyaç analizlerine baktığımız zaman Akademi’ye öğrenci alınması kaçınılmazdır. İki yıldan beridir Müdür ve Müdür Muavini terfilerini açmayıp, “öğretmen eksiği yoktur” anlayışı ile kamuoyunu kandırmaya yönelik politikalar çizen UBP hükümeti ve onun Eğitim Bakanlığı, terfilerden ve emekliliklerden doğacak açıkları partizanlık yaparak geçici öğretmen kadroları ile doldurmak istemektedir.

Ayrıca 2004 yılında yapılan Eğitim Şurası kararlarını tanımayıp hiçbir kararını uygulamayarak “hukmü karakuşi” kararlar veren Sn. Dürüst’ün,  bugün bir Eğitim Şurası düzenleyeceğinden bahsetmesi kargaları bile güldürmektedir.

Tüm bu gelişmeler ışığında sendikamız, Akademi’ye yönelik uygulanacak her türlü olumsuz politikanın karşısındadır. Kıbrıslı Türkleri yok edecek politikalara, eğitimi siyasi çıkarlarına alet etmek isteyen çevrelere ve işbirlikçilerine geçit vermeyecektir.

Şu bilinmelidir ki KTÖS, toplumun desteği ile kamusal eğitim hakkı direnişinde, AÖA’nın kapatılmak istenmesi sürecinde geçtiğimiz yıl mücadelesini yükseltmiş ve AÖA’ya yönelik gelecek her türlü darbeye karşı da direnmeye devam edecektir.

Gelinen bu noktada, Akademi konusunu görüşmek için randevu talep ettiğimiz Sayın Dürüst, sendikamıza randevu verme yerine apar topar sınavın yapılmayacağını açıklamıştır. AÖA giriş sınavının yapılmayacağı yönünde karar üreten işbirlikçi UBP Hükümeti ve onun Eğitim Bakanı Sayın Kemal Dürüst’e öğretmenin bugüne dek baskılar ve dayatmalar karşısında yılmadığını hatırlatmak ve AÖA’nın kapatılmasını kendine görev edinmiş olanlara da en güzel cevabı verdiğini ve vereceğini hatırlatmak isteriz.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
240AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin