yaklaşımlarRasıh KeskinerTrafik ve trafik haftası – Rasıh Keskiner
yazarın tüm yazıları:

Trafik ve trafik haftası – Rasıh Keskiner

Yeniçağ podcastını dinleyin

Bu haftayı trafik haftası ilan ettiler,

O zaman biz de, bir kez daha, trafiği ve trafik haftasını konuşalım,

Gerçi gündemde konuşulacak çok şey var ama trafik de konuşulması gereken, sürekli gündemde tutulması gereken bir konu ve aynı zamanda bir sorun,

TC’nin Kıbrıs valisi habire konuşuyor,

Aslında devamlı Kıbrıslıları tahrik ediyor,

Söyledikleri ile saldırıyor, aşağılıyor, küçük düşürüyor,

Bu sefer de kendilerinin kurdukları ve ayakta tuttukları Küçük hükümetine saldırıyor,

Neymiş, Hükümet paketi uygulamamak için nüfus konusunu tartıştırıyormuş!

Neyse dedik ya, bugün Vali beyi bırakalım ve trafiği konuşalım.

Bunları nasıl olsa çok konuşacağız,

Şu an Erdoğan seçimle meşgul ya, sadece vali hazretleri saldırıyor,

Yarın seçim bitince hep birlikte taaruza geçecekler,

O zaman biz de onlara karşı sürmekte olan direnişimizi daha çok konuşacağız,

Evet haftayı trafik haftası ilan ettiler,

Hafta dolayısı ile dikkatleri trafik kazalarına çekmek, sürücüleri uyarmak, bilgilendirmek amaçlanmış!

Ben her gün yollardayım, hiçbir farklılık görmedim,

Yine ağaçların arkasına saklanmış trafik polisleri, ellerinde hız tespit cihazları, sürücü yakalama avında,

Önümde bir araç seyrediyor, eksozundan zehirli dumanlar gökyüzüne savruluyor, trafik polisi onu görmüyor,

Önümde başka bir araç, içinde birtakım tipler, içmekte oldukları kola kutularını yola fırlatıyorlar, trafik polisi onları da görmüyor,

Önümde bir yüklü tır, Girne inişini iniyor, bunu da görmüyorlar,

Ve daha neler neler görmüyorlar,

Görmüyorlar çünkü kendilerine söylenmemiş, eksozdan duman çıkaran araçları kontrol edin diye,

Ne söylenmiş, ağacın arkasına saklanın ve hız yapanları yakalayın, kesin cezayı.

Hatta kavşaklarda kırmızı ışıklarda geçenler de ilgilendirmiyor onları,

Bir eli direksiyonda bir eli kornada olanlar da ilgilendirmiyor onları,

Varsa yoksa radar ile av yakalamak!

Yıllardır söylüyoruz trafik kazalarının tek nedeni sürat değildir diye,

Ama izliyorum televizyonlarda en yetkili kişileri, habire sürattan bahsetmektedirler,

Elbette ki sürat bir nedendir trafik kazalarında ama başka nedenleri de vardır,

Yolların durumu ve araçların durumu.

Sanki de yolların durumunun trafik kazalarının oluşumundaki payı çok cüzi birşey hiç üzerinde durulmuyor.

Oysa yollarda alınacak birtakım tedbirlerle, sürat nedeni ile kaza yapan bir sürücünün hayatını da kurtarabilir,

Örnek mi istiyorsunuz. Örnek çok. Sadece bir tanesini verelim.

En son Boğaz’da bir yıl içinde, yolun orta yerinde, yani geliş ve gidişin ortasında bariyer olmadığı için iki kişi ölmedi mi?

Sürücü direksiyon hakimiyetini kaybedip karşı şeride geçip ölüp öldürmedi mi?

Neyse ki yolun bu kısmına bariyer kondu. İki kişinin yaşamına mal olduktan sonra, binlerce liralık zarar ziyan olduktan sonra, ona yakın kişi yaralandıktan sonra.

Ama Ortaköyde aynı şekilde olan ve 4 kişinin ölümüne neden olan nokta iiçin hiçbir şey yapılmadı. O yolun ortasına bariyer konulmadı hala.

İlla ki başka kazaların olması , başka insanların ölmesi mi bekleniyor,

Diyeceğim, trafik kazalarında sürücünün kusurları yanında yolların durumu da çok önemlidir,

Beşparmaklardan Değirmenliğe inen ana yol için, (hani 4 sene evvel TC Karayolları tarafından inşa edilen ancak şu anda çöken ve her an için trafik kazalarına davetiye çıkaran) birşey yapıldı mı?

Yapılmadı. O yolda seyredenlere kolaylık versin!

Daha çok ölü noktalar var, yani sürekli kaza olan yerler,

Ama oraları için hiç tedbir veya düzeltme yapılmamaktadır,

Birtakım virajlar var, ters meyilli yapılmıştır,

Girne Ciklos mevkii. Nerede ise her hafta bu noktada kaza olmakta, ama tedbir falan yok,

Ne var? Trafik yetkilileri televizyonlarda, sürücüler, sürat vs deyip duruyor,

Trafik polisi elinde tabanca gibi hız kontrol cihazı av yakalamak ve ceza kesmek sevdasında,

Trafikte ve trafik kazalarında bir üçüncü etken, araçların durumu.

Hurdaya dönmüş pek çok araç trafikte dolaşmakta,

Kapıları iplerle bağlı araçlar trafikte dolaşmakta,

Kapısı yolun içine açılan otobüsler trafikte dolaşmakta,

Ama ne arayan var ne soran.

Trafikte de ölen ölür, kalan sağlar bizimdir anlayışı sürmektedir.

Trafik kazalarının suçlusu sürücülerdir deyip işin içinden sıyrılınamaz,

Çağdaş bir devletin görevi, sürat yapanın hayatını da kurtarmak için her türlü tedbiri almaktır.

Ama nerede o anlayış!

 

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
216AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin