arşivhaberSENDİKALARDAN BRÜKSEL ÜZERİNE BASIN TOPLANTISI
yazarın tüm yazıları:

SENDİKALARDAN BRÜKSEL ÜZERİNE BASIN TOPLANTISI

Yeniçağ podcastını dinleyin

Geçen hafta Brüksel’e giden sendikalar, 28 Mart, Salı günü Lefkoşa’da düzenledikleri ortak basın toplantısında yaptıkları temaslar ve eylem hakkında açıklamalarda bulundular.

Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası’nda (KTAMS) düzenlenen basın toplantısında sendikaların Brüksel’de yaptığı temaslarda sunulan yazı, eylemde açılan pankartlar konusuna açıklık getirilirken,  bu konuda yanıltıcı haberler yapıldığı kaydedilerek, bu duruma tepki gösterildi.

Toplantıda ilk sözü alan KTAMS Genel Başkanı Ahmet Kaptan, toplantıyı Brüksel’e giden 10 sendika temsilcisi olarak düzenlediklerini söyledi.

Kıbrıs Türk halkının 2 yıldan beri tarihinin en kötü günlerini yaşadığını, “verdiği sözleri yerine getirmeyen hükümetin AKP Hükümeti’nden aldığı dayatma talimatlarını yerine getirmesi sonucu sosyal ve ekonomik olarak ciddi sıkıntılar yaşanmakta olduğunu” öne süren Kaptan, “Coplandık, biber gazı yedik, sendika üyelerimiz ve başkanlarımız hapsedildi ama hükümet hala 3 maymunları oynamaya devam ediyor” iddiasında bulundu.

“AKP Hükümeti’nden aldığı talimatları yerine getirmek için çalışan” hükümetin, çalışanların haklarını elinden alıp toplusözleşme düzenini ortadan kaldırmaya çalıştığını savunan Kaptan, Sendikal Platform’un bu nedenle bu durumu uluslararası örgütlere taşıma kararı aldıklarını ve bu çerçevede Ankara’da bulunan Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) Merkezi’ne de ziyaret gerçekleştirdiklerini anımsattı.

Sendikal Platform’u oluşturan örgütlerin daha sonra Brüksel’de bir etkinlik gerçekleştirilmesi konusunda uzlaştığını, ancak ardından, yöntem ve içerik konusunda çıkan görüş ayrılığı nedeniyle ziyareti 10 sendika olarak gerçekleştirme kararı aldıklarını kaydeden Kaptan, Avrupa Parlamentosu Sol Grubun daveti üzerine gerçekleştirilen ziyarette yapılan temaslarda, “Kıbrıs sorunundaki son gelişmeler; Kıbrıslı Türklerin sorunları; AB’nin Kıbrıslı Türklere karşı sorumlulukları ve Türkiye Hükümeti’nin Kıbrıslı Türklere karşı yaptıkları” hakkında bilgiler aktardıklarını söyledi.

Buna karşın ziyaretle ilgili olarak hala daha manipüle edilen konular olduğunu, Brüksel’e giden örgütlerin hiç birinin Türkiye halkı ile bir sorunu olmadığını, kendilerinin sorununun “Türkiye emekçilerine ve halkına yaptıklarını Kuzey Kıbrıs’ta da dayatmaya çalışan” AKP zihniyeti ile olduğunu anlatan Kaptan, “Bunun için yollardayız ve başlattığımız mücadeleyi sonuna kadar sürdürmeye kararlıyız”  şeklinde konuştu.

AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu’nun  “Kıbrıslı Türkler AKEL ekibi ile birlikte gitti” şeklinde bir açıklaması olduğunu da belirten Kaptan, bunun doğru olmadığını, tüm sendikaların davet alarak Brüksel’e gittiğine dikkati çekti.

 

GÖKÇEBEL

KTAMS Başkanı Ahmet Kaptan’ın ardından Brüksel’de yapılan ziyaretler sırasında okunan ortak bildiri Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Tahir Gökçebel tarafından okundu.

KTAMS; KTÖS; KTOEÖS; GÜÇ – SEN; BES; KOOP – SEN; BASIN – SEN; TIP – İŞ; ÇAĞ-SEN ile  DAÜ – BİR – SEN’in imzası bulunan ortak bildiride, 28 sendikanın oluşturduğu Sendika Platform’un  AKP Hükümeti’nin “ekonomik paket” adı altında Kıbrıs Türk toplumunun yok oluşunu getirecek, sosyal, kültürel değerlerini erozyona uğratacak, gençlerin adayı terk etmesine yol açacak bu uygulamalarına” karşı mücadele verdiği belirtilerek, bu çerçevede aylarca süren grevler ve “on binlerce” kişinin katıldığı iki mitingin düzenlendiği anımsatıldı.

 

ELCİL

Basın toplantısında konuşan KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil ise sözlerine, Brüksel’e yapılan ziyaretin, verilen mücadelenin bir parçası olduğunu kaydederek başladı.

Brüksel temasları hakkında ayrıntılı bilgiler aktaran Elcil, görüştükleri yetkililerin ziyaretten ve verdikleri bilgilerden çok memnun olduklarını ifade ettiklerini söyledi.

“Doğruları aktarmak için gittikleri” Brüksel’de, “Kıbrıslı Türkleri idare ettiklerini iddia edenlerin hiç nüfus artışı olmadığı, hiç vatandaşlık dağıtılmadığı yalanları ile dünyayı kandırmaya çalıştıklarını öğrendiklerini” ifade eden Elcil, kendilerinin temasları sırasında “Kıbrıs Cumhuriyeti”ni işgal eden Rum Yönetimi’nin Kıbrıslı Türklerle cumhuriyeti paylaşmak istemediğini; Türkiye’nin KKTC’de uyguladığı “yanlış” politikaları anlattıklarını, ayrıca AB’ye Kıbrıslı Türklere karşı olan sorumluluklarını hatırlattıklarını kaydetti.

Önemli temaslar gerçekleştirdiklerini, bunların devam edeceğini, TC Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın Kıbrıs’la ilgili olarak yaptığı son açıklamanın Türkiye’nin AB’ye girene kadar Kıbrıslı Türkleri rehin olarak tutacağını gösterdiğini ileri süren Şener Elcil, çözüm konusunda isteksiz olan tarafın Türkiye olduğunu belirtti.

Son dönemlerde, birlikte mücadeleyi yürüten sendika ve kişilere yönelik saldırıların ciddi boyutlara ulaştığını, hedef olarak gösterildiklerini savunarak, bundan duydukları rahatsızlığı da dile getiren Elcil, basının doğruları aktarma sanatı olduğunu, bu nedenle söylediklerinin doğru şekilde aktarılmasını istedi.

Türkiye’nin resmi devlet televizyonu TRT’de düzenlenen 1 saatlik programda da hedef olarak gösterildiklerini, bunun AKP Hükümeti’nin, Kıbrıslı Türkler’in sesini yükseltmelerini istemediğinin bir göstergesi olduğunu öne süren KTÖS Genel Sekreteri Elcil, Avrupa Parlamentosu’nda düzenlenen toplantıda yaptığı konuşma konusunda da yanlış haber yapıldığını kaydetti.

Elcil, kendisinin nüfus konusunda verdiği “Nüfus artışı 1999 – 2004 yılları arasında %.1.1.; 2005’te % 1.0 ve 2006’da % 16.9 oldu” şeklindeki bilgilerin Devlet Planlama Örgütü’nün (DPÖ) 2008 raporunun 2 ve 3’üncü sayfasında yer aldığına dikkati çekti.

Böyle bir nüfus artışının normal olmadığını ifade eden Elcil, “Ya bu veriler yanlıştır, ya da Kuzey Kıbrıs’a nüfus taşıma meselesi doğrudur” ifadelerine yer verdi.

Bunu yanlı şekilde aktararak Türkiyeli ve Kıbrıslı insanları bir birine vurdurmaya çalışanlar olduğunu” öne süren Elcil, “Bizim derdimiz, bizi yönettiğini idare edenler ve Türkiye hükümeti iledir, Türk halkı ile değil” şeklinde konuştu.

Elcil, kendilerine yönelik saldırılar konusunda haddini aşan kişiler ve örgütler konusunda hukuki mücadele başlatacaklarını belirterek sözlerini tamamladı.

 

KTOEÖS: ‘Brüksel’de haykırdıklarımız burada da söylediklerimizdir’

KTOEÖS, Brüksel temaslarında bulunan sendikalara, bu temasların içeriğine yönelik yapılan saldırıları maksatlı bulduğunu ve bunların, her kesimden, İnönü meydanına dolan Kıbrıs Türk halkına saygısızlık olduğunu kaydetti.

KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel, yönetim kurulu adına yaptığı açıklamada, toplumsal varoluş mitinglerinin içeriği ve temel taleplerini sulandırmak isteyen bazı çevrelerin, tüm tartışma ve eleştirilerini bir pankart, bir söz üzerinden yaparak hedef şaşırtmaya çalıştıklarını savunarak, “Bizleri hainlikle suçlayıp, Kıbrıs Türk halkının taleplerine yıllardır kulak tıkayanlar, asıl hainlerdir. Esas ajan-provokatör bunlar, ve buna benzer davrananlardır” dedi.

Gökçebel, TC Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’e yönelik eleştirilerde bulunduğu açıklamasında,  ÖP Genel Başkanı Turgay Avcı gibilerin, şirin görünmek için sağa-sola saldırdıklarını iddia etti.

Gökçebel, “Avcı’nın sendikaları ve KTÖS Genel Sekreteri’ni hedef göstermesinin suç, suça teşvik ve direkt kendisini sorumluluk altına sokan çok çirkin bir saldırı olduğunu” kaydederek, “her fırsatta Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesini, buraya sonradan gelen ve yıllardır burada yaşayan halkın hassasiyetlerini de kaşıyarak nemalanmaya çalışanların sorumsuzca açıklamalarının, fiili saldırılarını, çirkin ve yakışıksız bulduklarını” ifade edip bunları şiddetle kınadıklarını belirtti. Gökçebel, şöyle dedi:

“KTOEÖS olarak biz de Brüksel’deydik ve gerekecekse de Kıbrıs Türk halkının haklı sesini duyurmak için BM merkezi önünde eylem yapmaya da gideriz. Brüksel’de haykırdıklarımız burada da söylediklerimizdir. Kıbrıslı Türkler yok oluşa sürüklenmek üzeredir. Bunda, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tek taraflı işgal eden Rum Yönetimi’nin de, Kıbrıslı Türkleri kandıran AB’nin de, yıllardır uyguladıkları politikalar ve yarattıkları rejimi reddedip sürekli Kıbrıslı Türkleri aşağılayan Türkiye hükümetleri ve onların yetkililerinin de, BM’nin, başta Amerika, İngiltere ve diğer emperyalistlerin de suçu vardır. Bu gün olduğu gibi davranan yerli işbirlikçilerin de suçları ve günahları çoktur.”

Gökçebel, buraya getirilerek, sağlıksız koşullarda çalıştırılan ve en çok sömürülen, vatandaş yapılan insanların en az suçlu olanlar olduğunu, onlara söylenen kötü sözlerin de, onların adına, onları kullanarak Kıbrıslı Türklere yapılan hakaretlerin de kendilerini yaraladığını kaydetti.

Gökçebel, “Kıbrıslı Türkler kendi vatanlarında kendi kendilerini yönetme, kendi vatanlarının efendisi olma mücadelesinde haklıdır. Bu mücadele baskılarla, dayatmalar ve oldu bittilerle yok edilemez. Herkes buna saygı duymalıdır. Bu konuda mücadelemiz sonuçlanıncaya kadar da sürecektir” dedi.

 

 

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
233AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin