arşivUlus IrkadBARIŞ’IN GELMESİ İÇİN - Ulus Irkad
yazarın tüm yazıları:

BARIŞ’IN GELMESİ İÇİN – Ulus Irkad

Yeniçağ podcastını dinleyin

Şimdi, bir ülkede toplumlararasında uyum değil de bir çatışma varsa ne yapılmalı? Buradaki ihtilafı ortadan kaldırmanın çeşitli yöntemleri vardır. Ama buna ilaveten kapitalizmin acımasız rekabet koşullarının da bu ihtilaflarda temel zemin oluşturduğunu söylemek gerekmektedir. Pek tabi, toplumlararasındaki milliyetçi ideolojinin travmaları da es geçilemez. Şimdi en eskiye gidilirse Avrupa’daki aydınlanma çağı ve onun sonrasında veya sırasında meydana gelen burjuva demokratik devrimleri, en başta da gelen 1789 Fransız İhtilali ve devamındaki burjuva devrimleri; toprak ihtilaflarından tutun birçok sorunu da halletmiştir. Bunlardan en büyük örnek de şüphesiz İsviçredir. Oradaki milliyetler yüzyıldan fazladır  ki barış ve uyum içerisinde yaşamaktadırlar. Çok kültürlü yapının getirdiği zenginlikler, birden fazla dil bilmek, elbette birçok sorunu çözmekte, üstelik kültürel bir zenginlik kazandırmaktadır. Son zamanlarda Batı’da barış eğitimi dediğimiz ve benzerini Güney Afrika ve İrlanda (İrlanda’da pek fazla görülmese bile hiç olmazsa şiddet durmuştur)’da gördüğümüz bir model kapitalizm sınırları içerisinde ihtilafları çözme gayretleri içindedir. Bu modeldeki uygulanan grup eğitimlerinin solun hücre çalışmalarını andırdığını belirtmem gerekmekte ve eğitimde de bu grup çalışmalarından faydalanıldığını belirtmem gerekmektedir. Ama kapitalizmin olumsuz etkileri bu çalışmalarda göz ardı edilmemeli ve bu olumsuz etkilerin ortadan kaldırılması için de sentezler geliştirilmesi gerekmektedir. Elbette bu ekolden veya bu eğitim modelinden hemen sonuç beklemek fazlaya kaçmaktır ama hiç olmazsa taraflar arasında bir birlitelik ve soruna barışçıl yoldan çözüm bulma işlemi veya gayretleri başlamıştır. Ama barış eğitimi dediğimiz model sadece tek taraflı , sadece tek tarafın yapacağı gayretlere dayanmamalıdır. Bu her iki tarafın katılımı, motivasyonu ile olacak ve toplumların geniş kesimlerini okullar, siyasetçiler dahil kapsayacak bir model bu. Mesela bir taraf barıştan bahseder de diğeri hala daha katliamlarla zaman geçirir ve diğer toplumun kendisine geçmişte ne yaptığı konusunda devamlı didiklemeler içerisinde olursa barışa elbette gidilemez. Çünkü milliyetçiliğin olduğu yerlerde hataların tek taraflı olmadığı deneyimlerle varittir. Bu gibi ihtilaflarda sol ve çalışanlar seyreder çarpışanlar veya çarpıştıran milliyetçi egemenlerdir. Bu çok taraflı, ihtilaf gruplarının her ikisinide veya tüm ilgili taraflarda uygulanacak bir model esasında. Bugün, örneğin uyuşturucu konusunda veya şiddet konusunda bu modeli bir okulda uygulayacaksanız, bana göre taraflar arasında bir genişletme yapmak lazım. Sorun şu, sorun sadece iki kişiyi mi etkilemekte? Veya sorunun çıkması, içerisinde bulundukları okulu mu etkilemekte? Anne, baba, okul yönetici durumları ne durumda? Yani bakın, o ortamda etkili olan tarafların tüm bu modelin içerisine kapsanarak hareket edilmesiyle elbette sorunun kökenine inmenize de yardımcı olunmaktadır. Tabi ki mevcut kapitalist sistemin bir sorunlar batağı olduğu ve bu sorunları ortadan kaldırmak için bu sistemi de çürütmeniz gerektiği ortaya çıkmaktadır. Ama şunu da sormak lazım: İradesi olan insanoğlu gerekli kültürle donanımlı olursa kapitalist sistem bozuk olsa bile etkilenir mi? Değil elbette…

Ama gelgelelim ki kültürle donanımlı veya bilinçli vatandaşların az olması büyük bir dezavantajdır. Bu şekilde donanımlı olmayan vatandaşların ise yanlış algılamaları ve görüş açılarından ötürü size zorluk çıkaracakları da malumdur. İşte okulların da değişim modeli içerisinde rol alması olaya değişim koşulları içerisinde bakmak bana göre en iyi yoldur. Milliyetçiliğin dışlayıcılık özelliği elbette bir başka sorundur. Milliyetçilik de bir nevi grupculuktur. Kendi grubundan olmayanları dışlamak insanoğlunun veya insan topluluklarının doğadan getirdikleri toplumsal bir yaşayış biçimi. Bunun da ortadan kaldırılması için elbette birlikte hareket, birlikte paylaşım, kollektif düşünce modeli, iştirakçilik ve koordinasyon içerisinde olmak oldukça önemli. Buna da “Çok kültürlü eğitim” adı verilmektedir. Öğretmen kesimlerinin düşünceler ve felsefeler üzerinde çalışmaları, kendi kendileri yanında kendilerini yenileyecek kurslara, seminerlere katılarak hem mesleki hem de kültür olarak kendi kendilerini zenginleştirmeleri veya değişimleri elbette okutacakları çocuklar için de önemli bir etmendir. Dünyadaki çağdaş gelişmeler, çağdaş teknik ve teknolojiler öğretmenlerin çocukları eğitirken onlara ve elbette öğrencilerine de oldukça etki edecektir.

Anti ırkçı pedagoji,anti milliyetçilik, felsefe, ideoloji ve geniş bir evrensel kültür, bu arada burjuva kültürü de (bu bakımdan Troçkinin “proleterlerin burjuva kültürünü içlerine sindirmeleri gerekiyor” şeklindeki görüşüne katılıyorum)toplumların geniş kesimlerinin değişimine etki edeceğine, şövenist, ırkçı ve gerici milliyetçi unsurların etkisinde kalmayarak en küçük birimlerden en büyük birimlere kadar bu değişim hamlesinin toplumlara etki edebileceğine inanmaktayım. Ama tekrar şunu da vurgulamam gerekmektedir: Bu tek taraflı olmamalıdır. Yoksa “Biri yapar, diğeri bozar” misali bu değişim hamlesi tek taraflı kalırsa bir etkisi olmayacak, aksine çatışan toplumlardaki gerici unsurların etkili veya etkin olmasını getirecek, o değişim hamlesi frenlenecektir. Avrupa’daki Reform, Rönesans, Aydınlanma ve Burjuva demokratik devrimleriyle bunlardan etkilenen ve başka bir uygarlık modeli olan 1917 işçi devrimi işte böyle hareketlerle, sanatta, dinde , düşünce ve sistemlerde dünyayı sarsan hareketlerdi. İşte bu hareketler olurken birçok alanlarda da üreticilik en doruk noktasına ulaşır.

Değişim sadece tek bir ülkede, tek bir toplumda değil, tüm bölgede ve tüm dünyada depremler, akisler yaratacak bir şekilde olur. Değişim veya devrim budur. İnsan üzerinde davranış değişikliğine sebep olmayan bir düşüncenin de kimseye yararı olmaz.

Değişimin bir deprem gibi yansımaları olmalı…

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
216AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin