Devlet halkın gereksinimini ihmal etmemelidir – Alpay Durduran

4347

İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, piyasalarda gelinen noktanın “ekonomik temellerle izah edilemeyeceğini” öne sürdü, “Saldırı niteliğinde fiyatlar oluştu” dedi. Bali, “Kimse bilmediği sularda yüzmesin. Dolarla, Euroyla geliri olmayan kişinin dövizle işi olmamalıdır. Ayşe teyzenin ne işi var dövizle” diye konuşmuş.

Zavallı Türkiye işte böyle insanlarla bataktan çıkamaz hale geldi. Ülkemizde de döviz bulundurmak ve kullanmaktan caydırmak için insanlarımıza telkinler yapıldı ve çok daha önemlisi hazine yani halkın parasının azalmasına neden olan destekler de açıklandı.

Hâlbuki kötü para iyi parayı kovar ilkesi vardır ki insanlar iyi parayı saklar kötü parayı harcar. Lira değer yitirmeye başladı ise aklı olan onu hemen aldığı günkü kuru dikkate alarak elden çıkarmaya bakmalıdır. Birikimini de Liraya ve dövize verilen faize göre ölçüp harcamalarına göre döviz ayırmalıdır.

Devletin de birinci görevi hastanede erken doğan bebeğe oksijen çadırını hazır tutacak parayı hazır tutmaktır. Yani esas olan muhtaçlara el uzatmak için devlet kasasını yeterli disiplinle yönetmelidir. Trafik ışıkları üç gündür sönüktür. En çok yükü olan bir garip kavşaktan geçip Sur içine girecekseniz, meclise dönecekseniz o ışıklardan geçeceksiniz. Trafik ışıkları onarılmadı diye kaza olursa sorumlusu hiç etki edemeyeceği önlemler için hazineyi boşaltan ve gelirlerini azaltandır.

Bir ambülans eksilince yardıma gidilemeyen hastaya kasteden bir idare derdimizden bahsedip bizi koruyacak diye hazineyi boşaltmamalıdır.

Kriz zaten hazinenin yağmalanmasını siyaset sayanlar ve onlara rakip olup çıkar sağlamak isteyen fırsatçıların boş keseden harcamalarından doğar. Ekonomistler enflasyon bir yönetimin ahlaksızlığının ölçüsüdür der. Ahlaksızlık enflasyon yaratır fiyatlar şişer, borçla refah arayan da seçim kazansın diye fren gerektiği zaman yapmayı unutur ve gösteriş yatırımlarına para savurur. İlerleme diye özel sektöre teminatçı olup dışa dayalı yatırımlara hesapsız halkın servetlerini dağıtır.

Ancak devletin zaruri harcamalarını da unutup krize önlem demek çok reklam yaptıkları engelliler ve çocuk yuvalarını da ortada bırakırlarsa affedilemezler.

Oksijen çadırını hazır tutamadık ve bir bebeğimiz öldü veya trafik düzeni bozuldu gibi temel önlemler onarılamadı ve kazada can gitti haberini alırsak elbirliği ile tün sorumluları dava etmeliyiz.

Gerçekten şimdiye kadar hükümet dişe dokunur tek bir olumlu önlem açıklamamıştır. Türkiye’den önlem isteyecekse yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirip buraya sıkıntıyı yansıtmayacaklarını söyleyeceklerini onlar da bilir.

Hükümet önce bilmeli ki sterling esaslı fiyatlara dokunamaz, boşuna vergiden, stopajdan feragat ederek hata yapacağına lira, sterling, euro ve dolar gibi dört parasını en dalgalananından başlayarak harcamalı ve tasarrufa önem vermelidir. İnsanlarımız da en dalgalananını en önce harcamalı ve birikimi istikrarlısı ile yapmalıdır. Faizler dikkatle izlenmelidir.

Bu arada aklına gelirse kamu suiistimallerinin ve hazine yağmacılarının da hesap vermesi için önlemler almalıdır.

Unutmayalım ki Ayşe teyze gelinine takı için para biriktirmeye çalıştığına Liraya kalsaydı şimdi bakırdan kolye takmak zorunda kalabilirdi.

Aklı selime davet eder halkımızı dikkatli olmaya çağırırız çünkü kriz anlarında başka krizlerle uyutma siyasetçilerin huyudur.