yaklaşımlarAlpay DurduranHey orada hükümet var mı? – Alpay Durduran
yazarın tüm yazıları:

Hey orada hükümet var mı? – Alpay Durduran

Yeniçağ podcastını dinleyin

durduran2Yasanın olmadığı yerde yürütme olmaz. Anayasa değiştiriliyor ama bu kural eksikti, Anayasa görüşülürken doğrusu yapılmasın diye yürütme göreve değil ona yetkisi de eklenerek havada bırakılmıştı. İtiraz ettik dinletemedik. Kurucu meclis dönemi sona ersin olanla yetinelim dediğimiz için oyumuzla bu sakatlığı meclis düzeltsin dedi idik. Olmadı. Meclis yasayla olsun durumu düzeltmeyi yapmadı. Yasalarının akıbetini izlemeyi de kabul etmedi.

Şimdi de anayasa değişikliğine bunun eklenmesini istedim, dinletemedim.

Yasa var da ne oldu derseniz haksız değilsiniz. Temel sağlık hizmetlerinden şikâyetleri ele alayım dedim ve bütçeye baktım.

Yasa var yasa koyucu meclisin yasaya ilgisi yok. CTP döneminin en önemli olması gereken bütçe reformu gereği bütçe yasası Analitik Bütçe haline getirildi. Bu sadece bütçenin analitik olarak tasnifini sağlamaya yöneldi. Ancak bütçenin ruhu, asıl işlevi meclisin ve milletvekillerinin harcama yetkisini verme görevi için gereken bilgilerin ona sunulmasıdır. Analitik deyip yeni şekle sokarken açıkgözlük yapan birinin kasti işi mi bilemem giderek azalan bilgi verme işlevi unutuldu gitti.

Örnek. Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi bütçesinde şikâyetler personel eksikliğine işaret ettiği için bu daireyi ele alalım. Dairenin müdürü üçlü kararname ile atanan biri olduğu için diğer dairelerde olduğu gibi hemen doldurulanlardandır ve doludur. Doğal atama usulü ile doldurulması gereken ve gene doğal olarak içten dolacak olan yani çalışıp deneyim kazanmış olması gereken kişi atanmamıştır. Hemşirelik şube amiri ve çevre sağlığı şube amirliği boştur.

Bu durum siyasilerin adamlarını hemen atadıklarını ancak çalışacak olanların eksikliğine mali sıkıntı nedeniyle aldırış etmemişlerdir.

Meclis bütçeyi oylarken hangi münhaller için para ayrılacağını merak ederek öğrenmemiş ve boş kadrolarla ilgilenmemiştir. Bütçe yasası da bütçeye paranın ne kadar atama için yeteceğini milletvekiline anlatmamıştır.

Milletvekilinin eline tasarıyı vermiştir ama ona fonksiyonel bütçenin yararını görmesi ve kendi istediği bilgileri elektronik metni inceleyerek anlayabilmesi için program da vermemiştir. Tıkla oraya da maddelerle ilgili bilgiyi indir deme olanağı verilmemiştir.

Tabiplik Hizmetleri sınıfı için 82 kadro konulmuştur. Ancak 32’si münhaldir (boştur). Neresinin boş olduğunu da milletvekilleri öğrenmeye çalışmamıştır. Onun için bütçe raporunda da ona bilgi verme gereği duyulmamıştır. Başhekim mi boş, kadın hastalıkları doğum uzmanı mı boş bilemeden oyunu kullanmıştır. Nerenin doldurulacağını da bilememektedir.

Gene de oylarını esirgememişlerdir. Böyle milletvekili tam da dostlar başına. Yaşa Özkan’ım yaşa! Senden rahatı yok. Para bulursan ata, bulamazsan mali sıkıntı de… Sonra da mali disiplini sağladık diye at tut.

Paramedikal (esas sağlık hamalları) 27 öngörüldü ama 24’ü münhal! Buna oy veren de meclisin çoğunluğu! Ondan sonra meclisin itibarından dem vurun bakalım devletçiler.

Ecza ve kimya hizmetleri sınıfı 18 kadrolu ama 14’ü MÜNHAL!

Yardımcı ecza kimya ve paramedikal hizmetliler 71 kadro ama 49 MÜNHAL!

Ebelik-hemşirelik 74 lakin 13 münhal.

Kitabet kadrosu 20 mamafih 6 münhal.

Teknisyen kadrosu 2 münhal da 2.

Ambülans şoförü kadro 16 münhal 16, hiç yok.

İşçi 185, 131 münhal.

Sözleşmeli 10 dolusu 6 boşu 4. (nasıl boş kaldı hayret)

Bu saçmalığı gördükten sonra kimin neyi idare ettiğini ve halkın vergilerini kimlerin har vuru harman savurduğunu sorarsanız yanıt bellidir: Memurlar çalışamazlar, çalışsalar masraf yaptırırlar, emekliye ayrılsalar yerlerini doldurma baskısı yaratacağı için tehlikeli olurlar. Hastaya gidip bakacağım diyen olsa araç masrafı çıkarırlar en iyisi mi içerde otursunlar. Daireye gelmeseler daha ucuza çıkarlar, evlerinde otursunlar. Hastasına hizmet bekleyen hemşiresini kendi bulsun ucuz olur. Genel sağlığa kadromuz ve ödenekler yetmez, temizliği de batmış belediyelere yüklemekte yarar vardır. El birliği ile yurdumuzu temizleyelim kampanyası gibi kampanyalara bakalım, herkes evinin önünü temizlese kurtuluruz.

Kafa budur. Yoksa 1,2 milyar personele vereceksin ama onlara iş yapmaları için gereken malzeme ve hizmetler için 240 milyon lira koyacaksın sana gülerler. Bunun anlamı seni beslerim ama sen de zülüf-ü yâre dokunma demektir.

Son kamu kadroları düzenlenirken nedir yahu bu kadar kadro deyince “bunlar 20 yıl için kondu hemen doldurulacak değil” dediydiler. Dokundular şimdi tersini yapıyorlar ama hatırlıların atanması sırasında yürekleri elvermiyor. Kadrolar kalsın diyorlar. Bir kişilik daireleri bile koruyorlar.

Böyle meclis, böyle muhalefet ve böyle basın ve yayın ve ahali dostlar başına…

Çıkın dostlar ülkeyi bir güzel temizleyelim!

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
236AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin