arşivAli SarıtepeDönüşmek-değişmek - Ali Sarıtepe
yazarın tüm yazıları:

Dönüşmek-değişmek – Ali Sarıtepe

Yeniçağ podcastını dinleyin

Kavramsal olarak bir birine yakın gibi görünseler de anlam analizleri yapılmaya başlandığı zaman, farklı şeylere denk geldikleri ve farklı şeyleri anlattıkları görülebilmektedir.

Dönüşmek; bir olgunun var olan veri tabanını tahrip etmeden ama onu çeperlerine kadar zorlayabilen bir karakter halinin hareket halidir.

Değişmek; var olan olgunun veri tabanının realiteye uygun halde durmadığı tespiti yapılması ve akabinde gerçeklikle uyuştuğuna inandığı yeni paradigmalar inşa etme halidir.

Değişme beraberinde mutlaka inkarı taşımak zorundadır. Taşınacak olan inkar ise iki halde olmaktadır. Bunlardan biri negatif inkardır ki, yaşanmışlıkları toptan tarih çöplüğüne süpürmektir, diğeri ise, değişme olgusundan sonra kendi tarihini kendi hafızasına/arşivine taşıyarak kendi tarih sürecine sayfa açmaktır.

Buradan kalkarak Türkiye siyasetindeki partilerin analizleri yapıldığı zaman hiç şüphe yoktur ki, bunların en başında CHP gelmektedir.

Her şeyden önce bu partiyi diğer partilerden ayıran en belirleyici yanı, ulus devleti kurma akışı içerisinde kendisinin ve devletin kuruluşunun iç içe olma halidir. Bu partinin gelişim süreci ile devletin kendini tamamlama sürecinin at başı yürüdüğü haldir.

Misal; CHP’ye milliyetçilik-devletçilik vb. gibi ümdeler yüklenirken, aynı ümdelerin devletin kuruluşunda ve kendisini tamamlamasında da olduğunu görürüz.

Bu tip partiler esas olarak aşağıdan beklenti ve özlemlerin yukarıda vucut bulmuş hali olması yerine, yukarıdan aşağıya doğru oluşturulan haldedirler. Bundan dolayı da kuruluş halleri dayatma karakterinde olmaktadır. Kuruluşu bu düzlem üzerinde olan böylesi partiler, kuruluş halinin gerekleri algısıyla birlikte, kendilerinde ümdeleştirmiş oldukları hallerle birlikte toplum ihtiyaçları ile toplumsal çatışmaya girmektedirler. Onların bu bağlaşık hallerinin uzun devam etmesi mümkünken (devletle kuruluş ilişki halleri), toplumla olan ilişkilerinde kısa sürede makas açılmaları oluşmaya başlamaktadır. Ve bu nokta da, dönüşme ya da değişme sancılamaları başlamakta; değişme kendisini partinin dışına çıkararak kendisine yaşama alanı açma şeklinde ifade etmeye kendisini mecbur hissetmektedir.

Değişme gücünün kendisinin dışına düşmesi bu tip yapılarda yeni tartışmanın da önünün açılmasını beraberinde getirmektedir.

Kendi halinin var olan durumla çeşitli nedenlerden dolayı oluşmuş olan uyumluluk halinin aşınmaya başlamasından dolayı, yapının dönüşmesi halidir. Dönüşme, var olan ümdeleri günün verilerine göre yeni yorumlara tabi tutarak kendini yeni duruma taşımasıdır.

Bu tip yapılar hayata kendilerini reorganize ederken eğer ki, içerisinde var olduğu siyasi sınırların toplumsal yaşamlarında karakter olarak demografik farklılıklar var ise, dönüşmenin getirmiş olduğu beklentilere cevap verme açılımları hemen akamete uğramaktadır. Dönüşümün durması, kendisinin başlangıç halinin siyasetine yeniden egemen olmasını beraberinde getirir. Dolayısıyla onlarda ki dönüşme halinin çevresel alanı, kendi kuruluş ilkelerinin (ki aynı zamanda devletinde kuruluş prensipleri olmuş halleridir) korunması ile dönüşme hallerinin çatışma, değişme noktasına evrilebileceği yere kadar olmaktadır.

Onların etki havuzundan çıkacak olan aktörlerin ya da bölüntülerin, dönüşüm arafesinde ya da ilk dönemlerinde bir birlerine karmaşık halde dururlarken bu hal en kısa zamanda sona ermekte, aktörler ya da bölüntüler dönüşümden değişim olarak ayrılmakta ve artık yep yeni bir olgu olarak kendilerini orta yere çıkarmaktadırlar.

Dönüşüm süreçlerinde mutlaka değişme karakterli kopmalar olacaktır demek, eşyanın tabiatına aykırı bir durum teşkil eder. Dönüşme sancılarında, dönüşme aktörlerinin karşısına doğal olarak var olan statükoyu, o anda olduğu gibi alarak korumaya çalışan akım; dönüşüm sürecinden statükoyu koruyan taraf olarak kopmakta olurlar. Bu tip kopmalar dönüşümün elini rahatlattığı gibi, kopanlara da süreklilik kazandırmamakta, bir biçimiyle varlıklalrı sona ermektedir. Bu tip ayrışmalar önem arz etmediği için anlatımlarda da fazla yer bulmamaları da gayet normal olmaktadır.

Kurucu partilerin tarihsel süreçlerini doldurmaları, onların pratik süreçlerini de doldurdukları anlamına gelmez. Var olma halleri toplumun ve siyasetin almaşık haline göre devam eder halde olur. Bu dönemde ki ana özellikleri, kendilerinin kriz halinde olmalarıdır. Onların bu özellikleri, devletin ve siyasetin sancılı halinden gerilim politikası uygulayarak kendilerini korumaları ana politikaları olmaktadır.

Ülkenin sosyolojik gerekçelerinin ve demografik karakterinin kendisini çözümlenmesi gereken bir olgu olarak dayattığı durumlarda, tarafları şu veya bu şekilde bir araya getiren irade ortaklığından sonraki yeni dönemde, kurucu karakterinde ki bu partiler yeni durumun yaratmış olduğu çözümler pratiğine; çözümün geri noktasında durarak, çözümün yol almasına engel olma konumuna geçme halleri onların en güçlü yanı olmaya devam edecektir.

Çünkü kuruluş karakterleri, kendilerinin var olma hali olmaya hala devam etmektedir.

- Advertisement -spot_img
- Advertisement -spot_img
5,999BeğenenlerBeğen
796TakipçilerTakip Et
1,253TakipçilerTakip Et
236AboneAbone Ol

yazılar

Yeniçağ Podcastını dinleyin